|
Ben de sevmiyordum ilk başlarda Kurtlar Vadisi'ni. Ama tabi "artık devir değişti e tabi Osman da değişti". Necati Şaşmaz çok kötü bir oyuncu olsa da Polat Alemdar öyle bir fırtına estirdi ki, herkes çizgili takım elbiselerle, sivri uçlu ayakkabılarla dolaşmaya başladı. Herkesin "derin devlet" olması gibi bir kötü yanı da var tabi bu dizinin ama yine de izleniyor. Dizi - sonunda - bitti. Ama sonra beyazperdede, Kurtlar Vadisi Irak olarak doldurdu salonları. "Ben arkadaşlarla sinamaya gidiyorum" diyince, televizyonu kastederek "Evde sinema yok mu ?" diyen babam bile arkadaşlarıyla bir ara "Biz de gidelim mi ? Aslında gidip bir görmek lazım" gibi laflar sarfetmişti. Film gavurların da dediği gibi "çok sıkı" başlıyor. Askerlerimizin başına çuval geçirme olayı ile damarlarınızdaki kan 10 hayde bre gücüyle akmaya başlamakta. Polat abimizin yoldaki çevirmelere ve otelde Sam'e verdiği ayarla da devam etmiştir. Necati Şaşmaz hariç neredeyse tüm oyuncuların oyunculukları da güzeldir. Leyla çok tatlıdır, Ali'nin ölümü çok acıdır. Filmdeki canlı bomba sahnesi de galiba en iyi canlı bomba sahnesidir. İzlenesidir, gidilesidir, an itibariyle Beyazperde.com box office verilerine göre ilk haftada 1 milyon küsür izleyici tarafından izlenmiştir.
Ufak da bir iki quote olarak da
Erhan : "Abi patladı mı ?"
Polat : "Patladı"
---
Polat : "Az sonra görürsün sarıyı yeşili kırmızıyı"
Bugün de saygıdeğer Kont ile Dabbe'ye gittik, pek korkunç olmasa da ürkünç bir film. Cin korkusu yerine kıyamet korkusu üzerine gidilse, The Ring yerine The Seventh Sign örnek alınsa çok daha leziz bir film ortaya çıkabilirdi diyerek bu yazıma da son veriyorum. |
|
11.Şubat.2006 Cumartesi
:: 21:52:35 |
64561 kere okundu |
|
|
Takvim |
|
|
< Aralık 2024 > |
P | S | Ç | P | C | Ct | Pz |
| | | | | | 1 |
2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 |
9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 |
23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 |
30 | 31 |
|
|
|
|
|
|